San'la ilk 1 ay
22 Şubat 2014te start verdiği yaşamına her gün yeni bir şey katarak devam ediyoruz. Hem bizim hemde onun hayatına tabi..
1. gün: Hastaneden çıkış ile San dış dünyayla tanışır. Hastane kapısında benim taa İstanbuldan gelen canım dostlarımla karşılaşıp bizim eve doğru yola çıkıyoruz. Tabi onlar benim 1 gece klıp çıkacağımı tahmin etmedikleri için bana süpriz yapıp havalimanından direk hastaneye gelmişler ve eve gitmemizle büyük bir şok yaşadılar :)
San o gün bize bol bol uyuyarak izin verdi ve bizde muhabbetin tadını çıkardık.
3.gün: San'ın gözlerinin beyaz yerleri sarardı. Bizimki de çoğu bebek gibi sarılık oldu dedim. Kimse inanmadı, emin olamadı. Doktor randevumuz o gündü ve doktorumuz bize topuk kanı aldırmmızı çünkü gözle görülür sarılık olduğunu söyledi. Hemen alttaki labaratuara indik topuğundan kan alacaklarını söylediler ama ben bu kadar üzülceğimi beklemiyodum. San o kadar çok ağladı ki bende gözyaşlarıma mani olamadım. Sonuç bizi şaşırtmadı ve bilrubin değeri 11.8 çıktı. Bol bol emzirmemi ve bir kaç damla su içirmemi söyledi doktor. 2 gün sonra tekrar topuk kanı alınacaktı ve eğer değer düşüyorsa sıkıntı yoktu. Yükseliyorsa başka bir çözüm vardı. O ihtimali düşünmek istemedim ve sormadım da.. Düşerdi bence..
5.gün: Sanın altını değiştirirken tişörtüme bir şey takıldı ve o çok tedirgin olduğum her alt değiştirmede bezine takılmasın diye özen gösterdiğim göbeği düştü :) Biraz erken diil mi diye düşünürken aynı zamanda derin bir oh çektim. Doktoru aradığında sarılık değerinin de düşüşe geçtiğini öğrendik. Bu arada ilk defa duyduğum bir bilgiyi de paylaşmak isterim. Ben 0Rh+ Sevgilim ARh+ San ARh+. Bu durumda anne bebek arasında kan uyuşmazlığı var. Pozitif negatif olarak bildiğimiz kan uyuşmazlığının birde AB uyuşmazlık adı altında olduğunu ilk defa duydum. Yani San ve ben farklı kanlar olduğumuz için sarılık olmuş ve benden emmeye devam ettiği sürece biraz uzun sürede iyleşebilirmiş. Olsun...
6.gün: San ilk adam akıllı banyosunu yaptı. Biz acaba suyu sevecek mi diye düşünüyorduk ki altı değişirken ve giyinirken ortalığı yıkan ağlamalarına suya girince veda etti ve huşu içinde suyun tadını çıkardı. Ne de olsa o bir Balık :)
7.8.9.10 günler: San geceleri 2 kere uyanmaya başladı. Emip aynen uyumaya devam şeklinde ilerleyen geceler altını değiştirmeye kalktığımda cin bakışlar ve çığlıklı ağlamalar şeklinde değişince bende altını değiştirmemeye başladım. Bu işi sabaha bıraktım. Onun uykusundan daha kıymetli diil ki..
11.12.13.14.15: San geceleri ve gündüzleri ayırt ediyor ve geceleri uykusunda emip uyumaya devam ediyor. Alt değiştirirken çığlıklar ve morarak ağlamalar son sürat devam ediyor. Burnu bugünlerde dolu göğsü hırıltılı gibi gelmeye başladı bana ve onu üşüttüğümüzü düşündüm ama çevremde ki kimseyi buna ikna edemedim ve sevgilim hariç hiç kimse o hırıltıyı duyamadı. Ben bildiğimi yaptım ve doktoru aradım. Odada ki nemin fazla oluşundan dolayı olacağını anne sütü içtiği için korkmamam gerektiğini söyledi. İstersek rahat uyuması için otri bebe ile burnunu çekebileceğimizi söyledi. Söylememe gerek yok sanırsam, tabi ki burnu çekilirken o çığlık çığlığa bense kan ter içinde.. Ben sadece onu kucağımda sıkı sıkı sarma görevindeydim kötü polisi tabi ki sevgilime bıraktım. O çok pimpirikli panik insan gitti güçlü baba, zor işlerin baş kahramanı geldi sanki San doğduktan sonra.. Çok şükür :)
20.gün: San bugün "A gu gu" gibi garip bi ses çıkardı. Tam kucağımda emzirirken kafasını kaldırdı ve sanki bana bakıyormuş gibi söyledi.. Sanırım aşık oldum!
21.gün:San ben ve babası bugün ilk defa evden çıktık. Güneş görmeyen bir evde oturuyoruz ve hem sarılığı için hemde gelişimi için biraz güneşe ihtiyacı var. Ama pusete koyduğumuz an çığlığı bastığı için kucağıma aldım sımsıkı sardım sarmaladım. 10 dakika kadar güneşlenip döndük. Hergün yapmalı...
23.gün: Gitgide ağırlaştığını hissediyorum. Biraz fazla mı emiyor acaba, ama emmesi lazım sarılığını geçiren tek şey emmek. Aklımda hep sorularla yaşıyorum, sanırım normal. :)
28. gün: Bugün ilk defa pusetine koyduk ve bu sefer uykusunda çıkardık. O kadar komiktik ki sanki ilk defa biz pusetle çıkmışız, herkes bize bakıyomuş gibi hissettik. Birbirimizi puseti sürerken fotoğraf falan çektik. :)
30.gün: 1 aylık doktor kontrolümüz var. Dünyanın en tatlı ve pratik doktoru bizim ki ve içim çok rahat. Beyin gelişimi ve daha bir çok bilgi için tekrar topuk kanı alınmalı ve Ankara'ya gönderilecek dediğinde içime yine bir sıkıntı giiryor. Ama yapacak bişey yok. Aynı zamanda sarılığına da bakılacak. Kilosu doğduğundan bu yana epey ilerlemiş. Çok mu besliyosun annesi dedi. Evet dedim. Ne zaman isterse dedim. Aferin devam dedi. Sakın düzen kurmaya çalışma daha değil dedi. Sana ihtiyacı var, güven duygusu oluşturuyo senin dokunuşlarına sarılmana ihtiyacı var, öyle rahatlar, şımarmaz, yada düzensiz bir bebek olcak demek değil bunlar dedi. Gülümsedim :) Biliyorum ve aksini hiç düşünmedim.
Bu da San'ın tam 1. ay pozu :)
2. ayımızda hem beni hem onu neler bekliyor sabırsızlanıyorum. Her gördüğümde yüzümde güller açıyor. Çok mutluyuz beraber çok..
Bu arada beni sorcak olursanız. İlk 1 hafta sezeryan illetinin verdiği dikişler sızladı, ağrıdı, acıdı. 1 haftanın sonunda şıp diye geçti. Her saniye deli gibi terliyorum, o da epidural illetinin verdiği birşey olsa gerek. Emzirmek dışında hiç ek besin kullanmadık. Emzirirken de extradan terliyorum. Bol su içiyorum zaten içmezsem kuruyorum. Doğumda 2.5, 1. hafta 2.5, 2.hafta 2.5 ve 20. günde toplamda tam 10 kilo gitmiş oldu. Herşeyi yedim ama hiç abartmadım. Normal beslendim. Gaz yapacak hiç birşey yemedim, süt yapacak diye kandırılmalara gelmedim. Bol su içtim. Lohusa şerbetiyle ve ev yapımı taze limonatayla kaçamak yaptım hergün 2-3 bardak. Kaldı 10 kilo ama hiç acelem yok. Zaten o ilk 10 kilo nasıl şıp diye gittiyse diğer 10 kilo durdu ve hiç kımıldamıyor. Spor ve diyetle hallediriz. Şimdi önceliğim emzirmek ve bol bol süt üretmek.
bol sütlü bol uykulu ve sağlıklı günler :)
1. gün: Hastaneden çıkış ile San dış dünyayla tanışır. Hastane kapısında benim taa İstanbuldan gelen canım dostlarımla karşılaşıp bizim eve doğru yola çıkıyoruz. Tabi onlar benim 1 gece klıp çıkacağımı tahmin etmedikleri için bana süpriz yapıp havalimanından direk hastaneye gelmişler ve eve gitmemizle büyük bir şok yaşadılar :)
San o gün bize bol bol uyuyarak izin verdi ve bizde muhabbetin tadını çıkardık.
3.gün: San'ın gözlerinin beyaz yerleri sarardı. Bizimki de çoğu bebek gibi sarılık oldu dedim. Kimse inanmadı, emin olamadı. Doktor randevumuz o gündü ve doktorumuz bize topuk kanı aldırmmızı çünkü gözle görülür sarılık olduğunu söyledi. Hemen alttaki labaratuara indik topuğundan kan alacaklarını söylediler ama ben bu kadar üzülceğimi beklemiyodum. San o kadar çok ağladı ki bende gözyaşlarıma mani olamadım. Sonuç bizi şaşırtmadı ve bilrubin değeri 11.8 çıktı. Bol bol emzirmemi ve bir kaç damla su içirmemi söyledi doktor. 2 gün sonra tekrar topuk kanı alınacaktı ve eğer değer düşüyorsa sıkıntı yoktu. Yükseliyorsa başka bir çözüm vardı. O ihtimali düşünmek istemedim ve sormadım da.. Düşerdi bence..
5.gün: Sanın altını değiştirirken tişörtüme bir şey takıldı ve o çok tedirgin olduğum her alt değiştirmede bezine takılmasın diye özen gösterdiğim göbeği düştü :) Biraz erken diil mi diye düşünürken aynı zamanda derin bir oh çektim. Doktoru aradığında sarılık değerinin de düşüşe geçtiğini öğrendik. Bu arada ilk defa duyduğum bir bilgiyi de paylaşmak isterim. Ben 0Rh+ Sevgilim ARh+ San ARh+. Bu durumda anne bebek arasında kan uyuşmazlığı var. Pozitif negatif olarak bildiğimiz kan uyuşmazlığının birde AB uyuşmazlık adı altında olduğunu ilk defa duydum. Yani San ve ben farklı kanlar olduğumuz için sarılık olmuş ve benden emmeye devam ettiği sürece biraz uzun sürede iyleşebilirmiş. Olsun...
6.gün: San ilk adam akıllı banyosunu yaptı. Biz acaba suyu sevecek mi diye düşünüyorduk ki altı değişirken ve giyinirken ortalığı yıkan ağlamalarına suya girince veda etti ve huşu içinde suyun tadını çıkardı. Ne de olsa o bir Balık :)
7.8.9.10 günler: San geceleri 2 kere uyanmaya başladı. Emip aynen uyumaya devam şeklinde ilerleyen geceler altını değiştirmeye kalktığımda cin bakışlar ve çığlıklı ağlamalar şeklinde değişince bende altını değiştirmemeye başladım. Bu işi sabaha bıraktım. Onun uykusundan daha kıymetli diil ki..
11.12.13.14.15: San geceleri ve gündüzleri ayırt ediyor ve geceleri uykusunda emip uyumaya devam ediyor. Alt değiştirirken çığlıklar ve morarak ağlamalar son sürat devam ediyor. Burnu bugünlerde dolu göğsü hırıltılı gibi gelmeye başladı bana ve onu üşüttüğümüzü düşündüm ama çevremde ki kimseyi buna ikna edemedim ve sevgilim hariç hiç kimse o hırıltıyı duyamadı. Ben bildiğimi yaptım ve doktoru aradım. Odada ki nemin fazla oluşundan dolayı olacağını anne sütü içtiği için korkmamam gerektiğini söyledi. İstersek rahat uyuması için otri bebe ile burnunu çekebileceğimizi söyledi. Söylememe gerek yok sanırsam, tabi ki burnu çekilirken o çığlık çığlığa bense kan ter içinde.. Ben sadece onu kucağımda sıkı sıkı sarma görevindeydim kötü polisi tabi ki sevgilime bıraktım. O çok pimpirikli panik insan gitti güçlü baba, zor işlerin baş kahramanı geldi sanki San doğduktan sonra.. Çok şükür :)
20.gün: San bugün "A gu gu" gibi garip bi ses çıkardı. Tam kucağımda emzirirken kafasını kaldırdı ve sanki bana bakıyormuş gibi söyledi.. Sanırım aşık oldum!
21.gün:San ben ve babası bugün ilk defa evden çıktık. Güneş görmeyen bir evde oturuyoruz ve hem sarılığı için hemde gelişimi için biraz güneşe ihtiyacı var. Ama pusete koyduğumuz an çığlığı bastığı için kucağıma aldım sımsıkı sardım sarmaladım. 10 dakika kadar güneşlenip döndük. Hergün yapmalı...
23.gün: Gitgide ağırlaştığını hissediyorum. Biraz fazla mı emiyor acaba, ama emmesi lazım sarılığını geçiren tek şey emmek. Aklımda hep sorularla yaşıyorum, sanırım normal. :)
28. gün: Bugün ilk defa pusetine koyduk ve bu sefer uykusunda çıkardık. O kadar komiktik ki sanki ilk defa biz pusetle çıkmışız, herkes bize bakıyomuş gibi hissettik. Birbirimizi puseti sürerken fotoğraf falan çektik. :)
30.gün: 1 aylık doktor kontrolümüz var. Dünyanın en tatlı ve pratik doktoru bizim ki ve içim çok rahat. Beyin gelişimi ve daha bir çok bilgi için tekrar topuk kanı alınmalı ve Ankara'ya gönderilecek dediğinde içime yine bir sıkıntı giiryor. Ama yapacak bişey yok. Aynı zamanda sarılığına da bakılacak. Kilosu doğduğundan bu yana epey ilerlemiş. Çok mu besliyosun annesi dedi. Evet dedim. Ne zaman isterse dedim. Aferin devam dedi. Sakın düzen kurmaya çalışma daha değil dedi. Sana ihtiyacı var, güven duygusu oluşturuyo senin dokunuşlarına sarılmana ihtiyacı var, öyle rahatlar, şımarmaz, yada düzensiz bir bebek olcak demek değil bunlar dedi. Gülümsedim :) Biliyorum ve aksini hiç düşünmedim.
Bu da San'ın tam 1. ay pozu :)
2. ayımızda hem beni hem onu neler bekliyor sabırsızlanıyorum. Her gördüğümde yüzümde güller açıyor. Çok mutluyuz beraber çok..
Bu arada beni sorcak olursanız. İlk 1 hafta sezeryan illetinin verdiği dikişler sızladı, ağrıdı, acıdı. 1 haftanın sonunda şıp diye geçti. Her saniye deli gibi terliyorum, o da epidural illetinin verdiği birşey olsa gerek. Emzirmek dışında hiç ek besin kullanmadık. Emzirirken de extradan terliyorum. Bol su içiyorum zaten içmezsem kuruyorum. Doğumda 2.5, 1. hafta 2.5, 2.hafta 2.5 ve 20. günde toplamda tam 10 kilo gitmiş oldu. Herşeyi yedim ama hiç abartmadım. Normal beslendim. Gaz yapacak hiç birşey yemedim, süt yapacak diye kandırılmalara gelmedim. Bol su içtim. Lohusa şerbetiyle ve ev yapımı taze limonatayla kaçamak yaptım hergün 2-3 bardak. Kaldı 10 kilo ama hiç acelem yok. Zaten o ilk 10 kilo nasıl şıp diye gittiyse diğer 10 kilo durdu ve hiç kımıldamıyor. Spor ve diyetle hallediriz. Şimdi önceliğim emzirmek ve bol bol süt üretmek.
bol sütlü bol uykulu ve sağlıklı günler :)
Yorumlar
Yorum Gönder