32. haftayı bekliyormuş herşey


Yok bana kimse anlatmasın... kimse demesin ki "ilk hamileliği öğrendim midem bulandı başım bi ağrıdı kafamı yataklardan kaldıramadım,uyku diye öldüm, çok fena çook" diye.. son haftalarda kendini kaldıramıyosun koltuktan daha zoru olabilir mi? yatakta ters dönen kaplumbağa gibi çırpınıyosun kalkabilmek için, bi oturdun mu rahat koltuğa 5 dakka sonra rahatsız oluveriyor orası hadi pozisyon değiş, yastıklarla cebelleş.. Ben miyim o tüm kadınlara "amma nazlı bunlar ya" çeken.. Miğde bulantısı olmadı diye havalar binbeşyüz, hayatımda hiç bişey değişmedi, herşeyi yedim, hiç birşeyden tiksinmedim, gecenin bi yarısı canım hiç bişey çekmedi, herşey gayet normal devam etti diye hep şükreden ben bu haftadan itibaren yeni küfürler türetecek yaratıcılığa ulaştım. Hamile olduğumu 32. haftayı bitirirken hissettim. Artık çorabımı giyerken iki büklüm olamıyorum ve balık tutmaya çalışır gibi çorapla ayak tutmaya çalışıyorum. Kendimi salonda ki L koltuğun tam köşesine bırakıyorum ve arkama önüme yastıkla beslemeler yapıp belimi en rahat ettircek pozisyonu buluyorum. Tam o pozisyonda bir ohh çekiyorum ki bu sefer feci bir sıkışmayla tuvalete koşamam gerekiyor. Tam koşuyorum ki bir de ne göreyim bu "feci sıkışma" sadece 3 damlacık kadar feciymiş. İçerde kahkahalar atan minik oğlum elinde idrar torbam, stres topu misali bir sıkıyor bir bana acıyor olmalı :) Tek başına hamilelik geçiren bebek doğuran ve onu büyüten kadınlara hayret etmekle geçiyor bugünlerim çünkü ben sevgilim olmasa gerçekten yapamazdım! Hiç öyle çok güçlüyüm triplerim yok, değilim, onsuz bir hiçim, o benim herşeyim. Tabi hergün bana enfes sebze yemekleri yapıp yollayan, burnumun dibinde her konforumu sağlayan annem, uzaklardan telefonuyla her anımı umutlandıran babam, desteğini hiç bırakmayan en kötü anlarımda hissedip arayan abim, yüzümü güldüren iligisini eksik etmeyen yengem, suratlarını görsem yeten iki yeğenim, ballı bademli nazlatmalarıyla kayınvalidem, her zaman soran kayınpederim, tüm arkadaşlarım...


Hepsi ama hepsi süper bir destek, moral, herşey.. ama evde ki huzur ve ilgi... İşte o olmasa... yastığımı düzelten, ben söylemeden bana suyumu getiren, ben yorulmayım diye bulaşık makinesini boşaltan, tatlı sevmemesine rağmen benimle gece tatlı turları yapan, göbeği dümdüzken ben yabancılık çekmeyim diye bana yetişen, her kaprisimde her anlamsız isteğimde normal karşılayan, her ağlamamı her öfke patlamamı kahkahaya bağlayan canım sevgilim.. İyi ki varsın. Sen olmasan ne yapardım bilmiyorum... Seni çok seviyorum, iyi ki oğlumu seninle büyütücez...

Not: İşte şikayetlerini yazmayı planlayıp 32. hafta diye başlık atan hamilenin kocasına teşekkürüyle biten dengesiz yazısı! Normal...

Yorumlar

Bi de şuna bakıyım